Gönderi

Ben inanmaya inanıyorum taya, bir denizin rengi değişikse orada bir masumun boğulduğuna inanılır, ben de inanıyorum, aşığın kan kusup öldüğü yerde șifalı otların bittiğine inanılır, ben de inanıyorum, düşmandan korunmak için ya beni taș et, ya beni kuş et diye feryat eden kadının kuş olduğuna inanılır, ben de inanıyorum, su altında kalan minarelerin sadece dürüst kayıkçıların küreklerine değdiğine ben de inanıyorum, bunlar zırva değil taya, laleler en çok, düğün alayındaki gelinin gözyaşlarının düștüğü yerde biter, bey kızları yaptırdıkları köprülerin ayaklarının altına bir kolye bırakırlar, yıkıldığında yaptırılsın diye, kuyuya atılan masum kız, kuyudan kuş olup çıkar taya, iffeti ile ölen âșığın öldüğü yerde bir ardıç ağacı biter, uzaklardaki yalnız ağaçlar bu yüzden hürmet uyandırır içimizde, uzaktaki yalnız ağaçların kovuklarında dervişler inzivaya çekilir, kim kimin içindedir sormaya gerek yok, aşk aşkın içindedir taya, efsanelere inanmayanlar kimin umurunda, ardıç ağacına tapanlar kimin umurunda, insanlar masumiyete değil de ardıca sahip çıkarsa sorun vardır elbette, ben hem masumiyete hem ardıca sahip çıkıyorum, ben hem cömertliğe hem köprünün ayağındaki kolyeye inanıyorum, ben hem laleye hem hüzne inanıyorum!
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.