Gönderi

İki kardeşten en kararlısı olan Pedro Vicario, kızım belinden tuttuğu gibi kaldırmış, yemek masasının üzerine oturtmuştu. “Hadi kızım anlat” demişti ona öfkeden titreyerek, “kim olduğunu söyle bize.” Kız, onun adını ancak söyleyebilecek kadar bir süre duraksamıştı. Karanlıkların içinde aramıştı o adı, bu dünyada ve öteki dünyada birbirine karışmış onca ad arasından ilk bakışta bulup çıkarmıştı onu; tıpkı ölüm fermani ezelden beri yazılı olan iradesiz bir kelebekmiş gibi, isabetli bir atışta onu duvara mıhlayıvermiş ve “Santiago Nasar” demişti.
·
1 artı 1'leme
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.