Gönderi

Başarmışlardı. Son derecede yorgun, cahil ve durgun haldeki bu halk, artık barış içinde yaşamak ve yönetilmek istiyordu. Kendi kendisini yönetmek ya da eğitmek çabasına girmek istemiyordu. Mustafa Kemal görevini başarmak için , halkı egitmesi ve güdülendirmesi gerektiğini görmüştü. İyiliksever bir yönetici olmalıydı. Bir başöğretmen öğrencilerine nasıl davranıyorsa, o da halkına aynen öyle favranmalıydı. Onlar da öğrenciler kadar çocuksu ve saftılar. Kendisinin değerli ve kalıcı bir esere dönüştürebileceği kadar yumuşak ve biçimlendirilebilir olduklarına inanıyordu.
Sayfa 204
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.