Gönderi

<<Madem şu kâinatın Hâlık'ı, her nevide bir ferd-i mümtaz ve mükemmel ve câmi' halk edip o nev'in medar-ı fahri ve kemali yapar. Elbette esmasındaki ism-i a'zam tecellisiyle, bütün kâinata nisbeten mümtaz ve mükemmel bir ferdi halk edecek. Esmasında bir ism-i a'zam olduğu gibi masnuatında da bir ferd-i ekmel bulunacak ve kâinata münteşir kemalâtı o fertte cem'edip kendine medar-ı nazar edecek. O fert her halde zîhayattan olacaktır. Çünkü enva-ı kâinatın en mükemmeli zîhayattır. Ve her halde zîhayat içinde o fert, zîşuurdan olacaktır. Çünkü zîhayatın envaı içinde en mükemmeli zîşuurdur. Ve her halde o ferd-i ferîd, insandan olacaktır. Çünkü zîşuur içinde hadsiz terakkiyata müstaid, insandır. Ve insanlar içinde her halde o fert Muhammed aleyhissalâtü vesselâm olacaktır. Çünkü zaman-ı Âdem'den şimdiye kadar hiçbir tarih, onun gibi bir ferdi gösteremiyor ve gösteremez. Zira o zat, Küre-i Arz'ın yarısını ve nev-i beşerin beşten birisini, saltanat-ı maneviyesi altına alarak bin üç yüz elli sene kemal-i haşmetle saltanat-ı maneviyesini devam ettirip bütün ehl-i kemale, bütün enva-ı hakaikte bir "Üstad-ı Küll" hükmüne geçmiş. Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâk-ı hasenenin en yüksek derecesine sahip olmuş. Bidayet-i emrinde, tek başıyla bütün dünyaya meydan okumuş. Her dakikada yüz milyondan ziyade insanların vird-i zebanı olan Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ı göstermiş bir zat, elbette o ferd-i mümtazdır, ondan başkası olamaz. Bu âlemin hem çekirdeği hem meyvesi odur.>>
Sayfa 58 - rnkKitabı okudu
·
134 görüntüleme
Rabia Turcan okurunun profil resmi
عَلَيْهِ وَعَلٰٓى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَلصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ بِعَدَدِ اَنْوَاعِ الْكَائِنَاتِ وَ مَوْجُودَاتِهَا
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.