Sokrates'in, insan hayatının uyumu ile birlikte bütün istek ve ihtiyaçlarının gerekli olduğu ölçüde tatmin edilmesi demek olan ılımlılık ve ölçülülüğe çok büyük bir değer atfettiğini görmüştük. Oysa Kinikler aşırı haz düşmanlıkları ve dış dünyaya karşı gösterdikleri kayıtsızlıkları, kendi kendine yeterlilik, dünya nimetlerinden uzak durma, ihtiyaç ve isteklerden mutlak olarak korunmuş olma istekleriyle deyim yerindeyse son derece ölçüsüz ve dengesiz bir hayat tarzını önermektedirler.