Gönderi

ancak kendini milletine vermiş, milletinin varlığı ve refahı için her yolu denemiş olan Atatürk'ün sıhhati de bozulmaya başlamıştır. siroz hastalığı durmadan ilerlemiş ve nihayet 10 kasım 1938'de Atatürk'ü fani dünyadan alıp götürmüştür. dünyada hiçbir millet, başkanını Türk milletinin Atatürk'ü sevdiği kadar sevmemiştir. Uğradığı bütün zorluklara ve baskılara, sıkı rejime rağmen halk Atatürk'e daima bağlı kalmış, ondan sevgisini ve desteğini esirgememiştir. halk arasına karışmış, halkın hayatını yaşamış ve onlara karşı derin sevgi beslemiş Atatürk, Türklere tarihte ilk defa kendi öz adlarını taşıyan bir devlet ve cumhuriyet vermiştir. o, Türk halkını bir millet haline getirerek dünyadan göçmüştür. İnkılapların ama gayesinin milli-medeni bir Türk devleti yaratmak olduğunu defalarca söylemekten de vazgeçmemiştir. Aslında milli ve medeni olmak kendi benliğinin, kimliğinin ve kültürünün bilincine varmak olduğuna göre, kendisinin inkılaplarına karşı çıkmanın, medeni olduğunu düşünen bir Türk için mümkün değildir.
Sayfa 160 - Timaş YayıneviKitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.