Gönderi

Kalbin rüyasız, kalbin ziyan oldukça, kalbin ışıksız kaldıkça o sahte mutluluklara daha bir açgözlülükle saldıracaksın... İşte o zaman anlayacaksın, mutluluğunu hiç olmadığı yerlerde aramanın içini nasıl da acıttığını... İşte o zaman anlayacaksın, sadece haksızlık edenlerin bu hayatta kazandığını ve ne yaşarlarsa yaşasınlar arkalarına bakmadan istedikleri yere çekip gidebileceklerini... İşte o zaman anlayacaksın sadece kötülerin özgür olduğunu... İşte o zaman kalbin hayatının, sığındığın bu hayatın hücrelerine çarpıp geri dönecek... Uzaklarda yakılmış bir titrek aleve... Nereye gidersen git, başladığın yere geri döndüğünü anlayacaksın... O titrek alevi gördüğünde, o ziyan olmuş kalbini sonsuza dek benimle, bu uzaktaki dağ başında bıraktığını anlayacaksın... Ama artık yalnızlığının yerinde koca bir boşluk olacak... Nereye gidersen git, yanında o boşluğu götüreceksin... Eğlenirken, sevişirken, bir şeyler hayal ederken, bakkaldan sigara isterken bile yalnız olmadığını hissedeceksin, dönüp ona sarılmak isteyeceksin, ama onun yerine koca bir boşluğa sarılacaksın... Çünkü ben bir yere gitmedim. Burada aşkımızın bittiği yerde, o rüyasız, ışıksız, o ziyan olmuş kalbini bekliyorum... Kendi kalbimi bekler gibi... Ben seni özledikçe, ben senin kalbini bekledikçe sen de hiç özgür olamayacaksın... Çünkü "sadece kötüler özgürdür..."
Sayfa 129Kitabı okudu
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.