Yavuz Sultan Selim Han, İran ile İpek ticaretinin yasak olduğu zamanda, bu yasağa rağmen ticarete devam eden tüccarın mallarına el koyup kendilerinin de idam edilmesi emrini vermişti. Padişah, Edirne'ye giderken, uğurlamak için gelmiş olan Şeyhülislam Zembilli Ali efendi, padişahın yanına yaklaşarak, bunların idamlarının caiz olmadığını söyledi. Yavuz Sultan Selim han:
" Âlemin üçte birini ıslah için üçte ikisinin katli mübah değil midir?” diye sordu. Şeyhülislam:
" Büyük fitneye sebep olduğu vakit, mübah olur.”cevabını verdi. o vakit
Sultan Selim Han'da:
“padişahın emrine muhalefetten büyük halel olur mu? memlekette emri geçmeyen padişahın hükümetinin yıkılması yakındır.” dedi. Şeyhulislam:
"Bunların muhalefeti sabit değildir.zira İpek vergisi almak üzere memurların tayini, iznin olduğuna delalet eder.” deyince, Sultan Selim han biraz sertleşerek:
“ devlet işlerine karışmak vazifeniz değildir.” dedi ise de Şeyhülislam da sert bir sesle
" bunlar ahiret işlerinizdendir ve bizim müdahaleye hakkımız vardır.bu adamları serbest bırakırsanız ne âlâ, ancak serbest bırakmazsanız size şiddetli bir azap vardır.” dedi.sultanı uğurlamadan ve selam vermeden arkasını dönüp gitti. Yavuz Sultan Selim han, bu hareket karşısında biraz hiddetlendi ise de
yoluna devam etti. bir konaklık yol gidince,
hapiste bulunan tüccarların serbest bırakılıp mallarının iade edilmesini emretti ve zembilli'den de özür dileyen bir mektup yazdı.