* Sonuçta içinde bulunduğumuz şartlar o kadar boktandı ki elimizden gelen tek şey, cehennemi gösterip arafa razı etmekti.
* Görünmeyenin içinde görüneni seçip karanlığa anlam verdiler.
* Ağlamaya annesinin rahminde başlamış bir bebek gibiydim.
* Altıncı hissim intihardı.
* Üstelik o cehennemdeki tek ateş benim elimdeydi. Demek ki şeytan bendim ve orası benim evimdi.
* Oysa dünyayı aydınlatan, güneş değil, oydu: Cehennem ateşi...
* Orospu çocuğu oksijenden nefret ediyorum. Peşimi bırakmayıp beni o delikte bile bulduğu için!
* Bir soytarı olarak gömülmüştüm ama bir kral olarak doğacaktım.
* Her ne kadar hayat, bizim gibi hatayı silemediği için üzerimizi karalamış ve böylece zifiri bir karanlıkta kalmış olsak da...
* Bir insanın aklı bile ona ihanet etmenin peşindeyse, bu dünyada güvenilecek ne kalmıştı?
* Tanrı, bunun için vardı! Dünyanın bütün kralları, imparatorları, diktatörleri ve devlet başkanları itaat edebilsin diye! İtaat denilen çamaşır suyunu vicdanlarına döküp, " Her şey Allahtan!" diyerek uykuya dalabilsinler diye!
* Dünyadan saklandığım, dünyaya yakalanmak için en uygun yerdi!
* Ancak dünya bensiz de dönebilirdi.
* Ben sokağa çıktığımda herkesin Tanrı olduğu dünyada tek ölümlüyken, kendimi kapattığım duvarların arasında o Tanrıların Tanrısıydım.
* Öyle ki canımızı silahlarla, ırzımızı kumaşlarla ve malımızı duvarlarla korumanın yollarını arıyorduk.
* O da mutlaka gülümsedi ama ben göremedim. Çünkü yüzü siyah bir peçeyle kaplıydı ve sadece gözleri açıktaydı. Çünkü masallarda Açıl Susam, Açıl! diyenler gerçek hayatta Kapan Kadın, Kapan! demişti.