Sohbet sırasında 'Başköşe neresidir?' diye bir tartışma çıkmış. Herkes kendi görüşünü açıklamış. Sıra Rumi'ye gelince: 'Bilginlerin başköşesi, sofranın ortasıdır, ariflerin başköşesi, evin herhangi bir köşesidir, sufilerin başköşesi sofranın kenarıdır, aşıkların mezhebinde ise başköşe dostun kucağıdır,' diyerek kalkıp Şems-i Tebrizi'nin bulunduğu kapı girişine oturmuş.