Gönderi

Yüce Allah'ın kullarını yükümlü tutmamasının mümkün olduğunu iddia ediyoruz. O'nun kullarını güç yetiremeyecekleri bir şeyle yükümlü tutması, ya da kullarına herhangi bir suç ve karşılık (ivaz) olmaksızın acı vermesi mümkündür. O'nun kullarının menfaatine uygun olan işleri (aslah) gözetmesi ve kulluk edene mükâfat, günah işleyene ceza vermesi de zorunlu değildir. Kulun bir şeyi yapmasının zorunlu olması akli değil şer'idir. Bunun gibi Allah'ın peygamber göndermesi zorunlu değildir. Ancak gönderdiği takdirde bu kötü (kabih) ya da imkânsız bir iş olmaz, aksine onların doğruluğunu mucize ile ortaya koyması mümkündür. Bu iddiaların tümü; “zorunlu”, “iyi” (hasen) ve “kötü” (kabih) lafızlarının anlamını araştırmaya dayanır. Birçok kişi bu konuda ayrıntıya girmiş ve aklın bir şeyin iyiliğine ya da kötülüğüne hükmetmesi ve onun bir şeyi zorunlu kılması konularında sözü uzatmışlardır. Onlar, lafızların anlamlarını ve bu husustaki ıstılahların farklılıklarını ortaya koyamadıkları için hatalar çoğalmıştir.
Sayfa 351 - GazzâlîKitabı okudu
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.