Gönderi

Elhamdülillah hepimiz Müslüman'ız. Düşmanımıza karşı söz birliği yapmamız lazım. Kendi aramızda parçalanıp, ayrılmamamız gerekir. (Tartışma ve münakaşa mekruhtur.) Şüphesiz ki dini konularda cedel ve münakaşa; afet ve felaket sebebidir. Bunu Resûlullah şiddetle kerih görmüş ve şiddetle nehy etmiştir. Bu gelecek hadis bize yeterli bir hatırlatmadır. Ebu Derda, Ebi Umame ve Vasil b. Eska ve Enes b. Malik (r.a) şöyle dediler: "Bir gün Resûlullah yanımıza geldi. O esnada biz dini bir konuda münakaşa yapıyorduk. Bunun üzerine hiç benzerini görmediğimiz bir öfkeyle kızdı, sonra bizi bundan nehyetti ve şöyle dedi: 'Ey Ümmet-i Muhammed yavaş olun. Sizden öncekiler bu sebeple helâk oldular. Münakaşayı bırakın, şüphesiz ki; mümin münakaşa etmez. Münakaşayı bırakın, şüphesiz münakaşanın zaranı bellidir. Münakaşayı bırakın. Şüphesiz ki; kişiye günah olarak münakaşa yeter. Münakaşayı bırakın; zira ben münakaşa yapan kişiye kı- yamet günü şefaatçi olmam. Münakaşayı bırakın; şüphesiz ki ben cennette en üst, orta ve Rabz evlerinde münakaşayı tam bir şekilde bırakan kimselere liderlik yapacağım. Münakaşayı bırakın. Zira Rabbim beni puta tapmayı men ettikten sonra ilk nehy ettiği şey; münakaşadır. Münakaşa; dini bir konuda cedelleşmektir." Bu hadisi Taberani rivayet etmiştir.
Sayfa 103 - Taberi, Mu'cem, c.8, s.152, Heysemi; bu hadisin ravileri arasında Kuseyr İbn Mervan vardır ve zayıftır demiştir. Bkz. Mecmuaü'z- Zevaid, c.1, s.157. Ancak bu konu ile ilgili olarak bu anlamda sahih hadisler de varid olmuştur. Resûlullah şöyle bu
··
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.