İnsanlar fırkalara ayrılınca (tarikat, cemaat, mezheb vb) kendilerinden önceki olan "mütekaddim alimleri sapık-vehhabi yapıyorlar kıt akılları ile, ancak sapık-vehhabi dedikleri alimlerin ise öğrencilerini "ehli sünnet" alim diye okuyorlar... Yani kendi öğrencisi "ehli sünnet" olan alimin kendisi nasıl oluyor da "sapık-vehhabi" oluyor!? İşte bu durumun en komeditrejadi olan tarafı da burası... Bunu karşındaki insana sorduğunda, söylediğinde ise kişi şöyle cevap veriyor; tamam da bir alimin öğrencisi "ehli sünnet" diye o alimin kendisinin "sapık" olmayacağı anlamına gelmez. Oysa bunu sana söyleyen kişi kıt aklıyla şunu düşünemiyor;
**1.cisi Daha hocası olan alim hayatta iken talebesi, hocasını; kendisine ait tüm eserlerinde övüyor ve tenkit etmiyor yani günümüzdeki ahmakların dediği gibi kendi hocasına "sapık" demiyor. Kendi hocası hakkında "sapık" demeyen bir "ehli sünnet" alimi dedikleri alimin hocası nasıl oluyor da "sapık" olurken, öğrencisi "ehli sünnet" oluyor. Yani anlatmak istediğim şu hocası sapık olan alimin (öğrencinin) kendisi de sapık olur...
**2.cisi "Sapık" dedikleri alimin (hocası) kendisi hayatta ama öğrencisi ölmüş olsa ve hocası sonradan itikadi olarak sapkınlık içine girmiş olsa! El hak "sapık" dedikleri bu sözleri doğru ve yerinde bir söz olur. Çünkü öğrencisi olan alim hocası olan alimden önce ölmüştür. Bu durumda hoca hocası olan alimin ölünceye kadar yaşayacağı zaman dilimi içinde itikadının bozulma ihtimali olabilir veya bozulabilir. Ancak "sapık" dedikleri alimin (yani hocası) öğrencisinden yıllar önce ölmüş ise bu alime (hocası) neden "sapık" diyorlar da yaşayan öğrencisine "ehli sünnet" diyorlar. Hocası sapık olan öğrencinin kendisi de sapık olur. Bunun nedeni ise hocası hayatta iken talebesi onun bozuk fikirlerinden etkilenebilir ve bu fikirlerden dönmeyecek kadar diretir ve o itikad üzere yaşar/amel eder, etmeye devam ederse o zaman her ikisi de (hem hocası olan alim hem de kendisi) sapık olmuş olur... Peki bu sonuncu açıklamanın dışındaki diğer açıklamaları savunan günümüzdeki bu cahil hocalar! ile onlara müntesib olan avam (tarikat, cemaat, grup, hafız vb) bireyler kendileriyle çelişmiş olmuyorlar mı? Yazık, yazık bunların olmayan beyinlerine ve akıllarına gerçekten acıyorum...