İçerden bir ses Nesrin'i çağırdı. Nesrin izin isteyip içeri koştu. Dr. Hasan arkasından karbeyaz gömlekli ve başörtülü Nesrin'e baktı. Koşmuyor sanki akıyordu. Faruk'un yanına oturdu, elini dostça omuzuna koydu:
"İnsanların hallerinden anlayan bir doktor olarak teşhisimi söylüyorum: Bu harika kız seni seviyor."
"Doktorcuğum, bu teşhisinde de yanılıyor olmanı dilerim."
"Neden?"
Faruk'un sesindeki şakacı ton birden kayboldu:
"Çünkü er-geç cepheye gideceğim ve dövüşeceğim. Arkamda benim yüzümden acı çekecek birini daha bırakmak istemem. İstanbul'da annemi bıraktım. Bir annem yeter.."