Merhamet yıkıma sürükler bizi. Kendimizi iyiliklerimizin efendisi sanırken, bir de bakarız ki serinkanlı bir gevşekliğin kölesi oluvermişiz. Akılcılıktan da öte, başka bir şey gerekli sanki... (Duraksar.) Acımasızlık belki. Acımasızlık aracılığıyla acımasızlığı aşarak, yokluğa doğru kıvrak ve kesintisiz bir yolculuk. Ölüme doğru.
Sayfa 20Kitabı okudu
·
141 görüntüleme
Bağışlamayın. Bağışlama, bağışlamadan önce suçlar; suçlayarak, kusuru [suçu] olumlayarak, onu geri alınamaz kılar, vurmayı (coup) suçluluğa (culpabilité) kadar götürür; böylece artık hiçbir şey onarılamaz, verme ve bağışlama olanaklı olmaktan çıkar.
Yalnızca masumiyeti bağışla.
Seni bağışladığım için beni bağışla.
Maurice Blanchot
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.