Bu öyküdeki metaforlar, bir kadını içgüdüsel vahşi duyumlarına tam olarak kavuşturmaya dönük bütün süreci örneklemektedir. Kemikleri toplayan yaşlı, içimizdedir. Bu vahşi benliğini ruhsal kemikleri içimizdedir. Bir zamanlar olduğumuz yaratık gibi tekrar ete kemiğe bürünme potansiyeli içimizdedir. Kendimizi ve dünyamız değiştirecek kemikler içimizdedir. Soluk, içimizdedir, doğrularımız ve özlemlerimiz de; bunlar hep birlikte bir şarkıyı meydana getirir, söyleme arzusuyla yandığımız yaratılış ilahisini.