Gönderi

"Ah," dedi karanlık onun sessizliğini okuyarak. "Bilmiyorsun." Yeşil gözleri bir kez daha renk değiştirdi ve karardı. "Sınırsız zaman istiyorsun. Kuralsız özgürlük istiyorsun. Seni bağlayan hiçbir şey olmasın istiyorsun. Canının çektiği gibi yaşamak istiyorsun." "Evet," dedi Adeline nefesi kesilerek ama gölgenin ifadesi tatsızlaşmıştı. Elini geri çekti, sonra bir anda gözden kaybolup birkaç adım ötedeki bir ağaca yaslanmış halde ortaya çıktı. "Reddediyorum," dedi. Adeline tokat yemiş gibi geri çekildi. "Ne?" Bu noktaya kadar gelmiş, sahip olduğu her şeyi vermiş, seçimini yapmıştı. Bir geleceğinin olmayacağı o dünyaya, o hayata, şu ana ve geçmişe dönemezdi. "Reddedemezsin." Gölge, siyah kaşlarından birini kaldırdı ama yüzünde eğlendiğine dair bir işaret yoktu. "Ben senin emrine amade bir lamba cini değilim," diyen gölge, kendini ağaçtan iterek doğruldu. "Ya da ölümlülerin sunduğu ıvır zıvırlara karşılık iyilik saçan, uyduruk bir orman cini. Ben senin tanrından daha güçlü, şeytanından daha yaşlıyım. Ben yıldızların arasındaki karanlık, toprağın altındaki köklerim. Ben vaadim, potansiyelim ve oyun oynamak söz konusu olduğunda, kuralları ben koyar, piyonları ben dizerim ve ne zaman oynayacağımı kendim seçerim. Ve bu akşam hayır diyorum."
Sayfa 59
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.