Gönderi

Evet, işte kendisinden genç olan karısını bu hale getiren seneler acaba kendisini ne kadar harap etmemişti? Ah, biraz sonra aynaya bakıp kendisini cellatça bir dikkat ve teftişle inceleyip de bu incelemeden sağlam ve tatmin olmuş, gençlik dolu çıkabilseydi ne kadar acele bir arzuyla tekrar hayata sarılacaktı: Kendisini bugüne kadar dalmış olduğu uyuşukluk uykusundan dolayı suçluyor, miskin, hareketsiz buluyordu; düşündü ki hatta bozguna uğramış, ihtiyarlığa ve çürümeye meyilli ve harap bir yolda mahkûm bulsa bile, bugünden itibaren hayata sarılıp yaşamak, birkaç sene içinde bütün uyuşuklukla geçmiş senelerin acısını çıkarmak lazım gelmez miydi? En büyük kabahatini şimdi biraz geç olmak üzere görüyordu: Evliliğini. Bunun verdiği rahata gömülüp hayattan başka bir şey istemeye lüzum görmemiş, miskin ve aşağılanmış sürdüğü bu hayatı bir ömrün bütün emellerine ve taleplerine kâfi bulacak kadar adi davranmıştı, o güzel ve gençlik dolu olarak ziyan edilmiş olan senelerin acısını çıkarmak için yarından itibaren tekrar zevk ve safa âlemine dalacaktı...
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.