Ah, o soğuk, buz gibi, sert, korkunç ölüm, kur hükümdarlığını burada, hakimiyetindeki tüm dehşetlerle sar etrafı, burası senin tahtındır! Ancak sevilen, sayılan ve onurlandırılan birinin saçının tek teline bile dokunamaz, çehresine el süremezsin. El bırakıldığında olanca ağırlığıyla düşmüş, kalbi ve nabzı artık atmıyormuş ne gam, o el eskiden açık ve cömertti, o kalp içten ve sıcaktı, o nabız insanca attı ya, odur önemli olan. Vur, gölge! Vur ki yaşarken yapılan iyilikler açılan yaralardan aksın, dünyaya ölümsüzlük saçsın!