Gönderi

Aristoteles’in üretici sanat (techne) ile ahlâki bilgelik (phronesis) arasında kurduğu etkili karşıtlık, zanaatçı/sanatçının hesaplayıcı akılcılığını abartıyor ve bu şekilde sonraki zanaat kuramları üzerinde talihsiz sonuçlar yaratıyordu. Nikomakhos’a E tik’te,’ örneğin, Aristoteles üretici techne’yi “rasyonel düşüncenin ve alınan eğitimin rehberliğinde herhangi bir şey imal etme kabiliyeti” olarak tanımlıyordu (1140. 9-10). Halbuki techne Yunan kültüründe Aristoteles’in formülündeki gibi sadece dar bir rasyonel ya da “teknik” anlama işaret etmiyor aynı zamanda doğaçlama bir incelik boyutunu da kapsıyordu. Kıvrak anlayışı da içine alan bu daha geniş anlamıyla techne’ye paralel Yunanca bir nosyon vardı: Avcının ya da Homeros’un Odysseus’unun “kurnaz zekâ”sına işaret eden metis. Eski dünyada tıp ve askeri stratejiden tutun da çömlekçilik ve şiire kadar uzanan çeşitli sanatları icra eden insanlar modern anlamda ne “zanaatçı” ne de “sanatçı” değil zanaatçı sanatçıydı: Yani becerikli ve incelikli icracılardı.
Sayfa 49
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.