Gönderi

İslam öncesi Türk topluluklarında olduğu gibi, Hazarlarda da arada ne kadar düşmanlık ve hasımlık olursa olsun, bir dine geçmek tuhaf görülmüyor, hele de ihanet olarak algılanmıyordu. Bunda kısıtlayıcı hükmün veya istisnanın yöneticinin yakındaki düşmanın dinine geçmesi olduğunu söyleyebiliriz. Hazar'dan örnekler verirsek, Kırım'da babasının topraklarında yaşayıp devrik imparator 2. Iustinianos (685-695, 705- 711) ile evlenen kağanın kızı vaftiz olup Theodora adını alıyor. Aynı şekilde ondan bir kuşak sonra Çiçek Hatun İstanbul'da İrene hâline geliyor. Yezid el-Sülemî ile evlenen kağan kızı ise İslam'ı ve Kur'an'ı iyice öğrenmeden kendine el sürdürmüyor. Hazarların eski Türk tabiatı icabı ülkeden, hatta hanedandan birilerinin Müslüman veya Hristiyan olmasını peşinen reddedecekleri gibi bir beklenti gerçekçi değildir. Herkes istediği dine geçebilirdi ama devleti yönetemezdi. Yukarıda geçtiği gibi, Azak Hunlarında/Bulgarlarda Gordas isimli yöneticinin Hristiyan olduğu için öldürülmesi ve Oğuzlarda Küçük Yınal adındaki ikinci adamın İslam'ı kabul ettiği için kendisine idarecilik yapamayacağının bildirilmesi ve bu yüzden geri dönmesi bunun örnekleridir.
Sayfa 153 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.