Gönderi

Sultan Abdülaziz Padişah, Sadullah Paşa henüz vezir ve sefir olmamış, sarayda tercüman... Sonradan diyar-ı gurbette sefir iken oğlu Nusret Sadullah Ayaşlı Beyefendi'ye saray hatıraları arasında nakil ettikleri: "En soğuk günlerde bile Zât-ı Şahane'nin huzuruna girdiğim zaman, haşmetinden ve heybetinden yüzüne bakamaz idim. Bununla beraber bakışlarının nüfuzunu hisseder ve ter içinde kalırdım. Huzurda karşısında, ayakta el pençe divan dururken, burnumdan akan ter damlalarından, parkenin üstü küçük bir göl halini almış olduğunu görürdüm. (Malûm padişah huzurunda mendil kullanılmaz ve ter silinmez.)"
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.