4) Kaynaklarımızı sadece aydınlanmış bir sosyal bilince ayırmamız gerekiyor ve bizim dışımızdaki insanların felsefelerine hassas bir düzeyde güvenmemiz gerekiyor. Özgür irademiz kısıtlıdır ama hep vardır. Eğitimle insan hem dönüşmüştür hem de bilgi, biliş sahibi olmuştur. Akılsız, geri zekalı tek bir insan yoktur yer yüzünde. Kendi soyut dünyasını kendinin hapishanesine çevirmiş, trajedi yaşamış insanlar vardır. Elimizdeki kurtuluş için akılcı seçimler yapmaktan başka bir çaremiz yoktur. Duygusal yanlarımız bizleri yanıltır. Antropik ilkeye göre hareket ederiz duygusal olarak ve kendi hayatımızın efendisi olmak gibi bir yükümüz var. Tecrübemle sabit olan bir şey belirteyim: Yükü azaltacak kısa yollar her zaman ters teper. Bunun açıklaması maalesef çok yüzeysel olarak şudur: İlişkilerimize ayırdığımız kişisel kaynak, aydınlanmış bilinçten çaldığımız kaynaklardır. İnsanlar en azından günde bir kez rasyonel tercih yapabilen canlılardır. Öyle olmasalardı çoktan medeniyet bitmişti. Bizler temellendirilmemiş bir güvenmeyi yanlış bulmaya yatkın canlılarız ama nesnel gerçeklik hem soyut hem somut gerçekleri içerir./5