Gönderi

Nine buzdolabını açar, kışsa portakalları eller, sayar; yazsa domatesleri. Hepsini birer birer çıkarır dolaptan, yumuşamışları, düşmüşleri, çürümeye yüz tutmuşları ön sıraya alır; dirileri arkaya iter. Böylelikle dolabı zamansız, nineye sormadan açanlar, bu saygısızlığı gösterenler, hiç değilse önlerine ilk gelen yemişlerle sebzelerden almak zorunda kalacaklardır. Denge bozulmayacaktır. Dolap yerleştirme töreni böyle bir gözdağıdır işte. Ancak akşam yemeğindeki haklarını ikindi üstü kullanmak isteyen bir çocuğa - o da çocukluğu göz önünde tutularak ve yalnız bir kereye özgü olarak - diri bir domates uzatılabilir gerilerden, gönülden koparsa. Yoksa evde her şey bir gün sonra, üç gün sonra, hep pörsüdükten, sarardıktan sonra yenir.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.