Gönderi

"Buna göre bütün muhabbetler, yöneldiği varlığın makbûliyeti nisbetinde meşrûdur. Yeter ki bu muhabbetler, kalb için bir mutlak karargâh, yâni son durak olup aldanış ve hüsranla neticelenmesin! Kalb, münbit bir toprak gibi o muhabbetlerden elde edeceği bereketle yoluna devam etsin! Burada tehlikeli olan, muhabbete lâyık olmayana yakınlık ve iltifât, daha kötüsü onda takılıp kalmaktır. Eğer Mecnûn, Leyla'yı aşamayıp onun girdabında boğulup kalsaydı, bir değer ifâde etmezdi. Diğer sayısız meçhul mecnûnlar gibi fânî ve izâfî sevdâlarda kaybolup giderdi"
Kâmile

Kâmile

@GulveKul
·
2ay
Ana, baba, zevc, zevce ve evlâd sevgileri, sahip olduğumuz maddî ve mânevî imkanlar ve benzeri dünyâ nîmetleri, Cenâb-ı Hakk'ın, kullarına büyük lutuf ve imkanlarıdır. Lakin bütün bu sevgiler, Hakk için ve Hakk yolunda vâsıta olmalıdırlar. Bunlara ve benzerlerine gönlümüz esir olmamalıdır. Çünkü "Hüsn-i Mutlaka (mutlak güzellik sahibi olan Allâh'a) âşık olanlar, cüzlere âşık olmazlar. Cüzlere gönül verenler de, bütünden mahrum kalırlar. Yâni dünyaya gönül verenler,Mevlâ aşkından mahrum kalırlar.
··
714 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.