mallarım, milletin ve partimindir
Gerçi İş Bankasında kendi parası sayılan bir sermayesi vardı. Ama o bu parayı hiçbir zaman kendinin saymazdı. Nitekim ileride vereceğimiz vasiyetlerinde, bu paranın gelirini Dil Kurumu, Tarih Kurumu gibi teşekküllerin giderlerine karşılık tuttu. Bu gelirlerin ancak pek küçük bir kısmını ve pek mütevazı miktarlarda, hemşiresinin ve bazı
Sayfa 295
·
329 görüntüleme
"- Baban da mı çiftçiydi be Mustafa! Sen kim, çiftçilik kim!”
şu cümleyi Mustafa Kemal Atatürk'ün Atatürk orman çiftliği zararlarını gördükten sonra dediği de söyleniliyor..
ama bu konu özelinde biraz da canım Mustafa Kemal'in inadı var (hani o mersinli cemal paşaya zamanında dediği o mersinli cemalse ben de selanikli Mustafa Kemal'im dediği göçmen inadı..) zira o zaman ankara yeni başkent olmuştur. ankara bozkırdır. ankaraya diğer ülkeler konsolosluk açmak istemez, istanbula açalım derler konsoloslukları.. (Atatürk bunları kabul etmez..) ankaraya yerli yabancı mimarları davet eder ankaranın caddeleri, sokakları, kamu binaları.. özelinde çağırdıkları ile defalarca buluşur çalışmalar yapar.. (kendisine suikast tertip edenler de ne hazin ki yine bu ankaranın köhne yerlerinde çöreklenir..) ankaranın onun hayalindeki gibi olacağına döneminin kişileri inanmaz, öyle ki zamanının yabancı büyükelçileri başkent ankaraya geldiğinde onları kurtlar yese karlar üzerinde silindir şapka, papyon kalacağını söyleyenler vardır.. o böylesi ankaraya Atatürk orman çiftliğini kurdurmaya başlar.. bu konu özelinde ismet inönü ile dahi arası bozulur.. ama o vazgeçmez.. ama o her zaman her zaman olduğu gibi yine kazanır.. kazanır; çünkü onun Atatürk orman çiftliğinde ürettiklerini bölge halkı ile paylaşır, bölge halkı şevkle bozkırda tarıma sarılır.. kazanır; çünkü onun Atatürk orman çiftliği sınırı içerisinde tarım faaliyeti yapana 'sen burada ne yapıyorsun?' denen çiftçi; 'babamın toprağını işliyorum.' deyince ona ses etmez.. kazanır; çünkü onun Atatürk orman çiftliğinde ürettiği ürünleri, tohumları, fidanları bölgedeki türk köylerine dağıtır.. ama.. her şeye rağmen Mustafa Kemal burada maddi olarak zarar eder, özellikle bu çiftliğin arazisini sulama hususunda.. aslında bu genel anlamda bir zarar değildir ama basit bir yalaktan akan suya, 'niçin boşa akıyor? biraz kıs, hah hafif..'' youtu.be/_p09TuRRALo?si=... diyen için bir zarar oluyor işte.. =/
konu ile/yazdıklarım ile alakalı kaynak verecek durumda değilim şu an, yazdıklarımı okuyan dediğime inanmak zorunda kaldı gibi ama inanmayana müsait zamanda kaynak kitap, link verebilirim.. (şu an veremem ama because i'm drinking alcohol..)
Teşekkür ederim🙏
Grekov Kafkayevski
Bu arada afiyet olsun ☺️
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.