Ve O'nun varlığından, formundan, özünden, niteliklerinden vb. söz etmenin mümkün olmadığını söylemektedir.
Bu en azından, O'nun alışılagelen anlamda yani akılsal bir bilgi ile bilinemeyeceği anlamına gelmektedir.
Çünkü akıl düzeyinde bilgide, ister bilen ile bilinen arasında bir ikilik olsun, ister Aristoteles'in tanrısal bilgiyle ilgili olarak kabul ettiği ve Plotinos'un da benimsediği şekilde onların ikisi bir ve aynı şey olsunlar, esas olan bilinenin akılsal bir şey olması yani bilen akla kendisini sınırlı, belirli bir form, bir öz olarak sunmak zorunda olmasıdır.