Gönderi

Plotinos, (Tanrı) Bir'i Akıl'ın üzerine yerleştirmekte
Ve O'nun varlığından, formundan, özünden, niteliklerinden vb. söz etmenin mümkün olmadığını söylemektedir. Bu en azından, O'nun alışılagelen anlam­da yani akılsal bir bilgi ile bilinemeyeceği anlamına gelmektedir. Çünkü akıl düzeyinde bilgide, ister bilen ile bilinen arasında bir ikilik olsun, ister Aristoteles'in tanrısal bilgiyle ilgili olarak kabul ettiği ve Plotinos'un da benimsediği şekilde onların ikisi bir ve aynı şey olsunlar, esas olan bilinenin akılsal bir şey olması yani bilen akla kendisini sınırlı, belirli bir form, bir öz olarak sunmak zorunda olmasıdır.
Sayfa 207 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
·
742 görüntüleme
Yahya Saygan okurunun profil resmi
"İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez.” Ziya Paşa (İnsanın aklı mahdut, idraki sınırlı olduğu için, birçok hususu anlamak noktasında aciz ve cahildir ) Yani ; Allah’ın Zat-ı Akdesi ve Sıfatları söz konusu olunca... Hiçbir mahluk ihatalı bir şekilde Allah’ın Zatını ve Sıfatlarını idrak edemez. “Gözler ona erişemez. Onun ilmi ise bütün gözleri ihata eder...” (Enam, 6/103)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.