Gönderi

198o'li ve 90'lı yıllarda yeni bir eğitim sistemini hayata geçirmekle uğraşan Finlandiyalı eğitimciler ve idareciler, Gardner'ın kuramının yeni yeni gelişen Finlandiya eğitim sistemi için biçilmiş kaftan olduğuna karar verdiler. Daha kapsamlı bir eğitim vizyonunun öğrencilere çok daha faydalı olacağı ilkesini esas alan bu kuramda, öğretmenlerin çeşitli öğretim metotlarından, pedagojik kuramlardan ve etkinliklerden faydalanarak sadece mantıksal ve dilsel zekâları gelişmiş olanlara değil, tüm öğrencilere ulaşmaları öngörülüyordu. Öğretmenlere yönelik Finlandiya çapındaki eğitimler de bu çoklu zekâ kuramına göre yeniden düzenlendi; bu yeni eğitimden geçen öğretmenler "belli bir öğrencinin belli bir konuyu öğrenmesini mümkün kılacak" yollar bulmakla yükümlü oluyordu. Buraya kadar anlattıklarımı toparlamak üzere, Finlandiya'daki okullarda verilen eğitimin temel felsefesinin öğelerini şöyle sıraladım: ögrenme sürecini her bir öğrenciye uyacak şekilde kişiselleştirmek, çok yönlü öğretim metotlarına başvurarak karmaşık bilgi ve becerileri muhtelif biçimlerde öğretmek ve uygun yöntemler ile öğrenim destekleri olduğu sürece herkesin her şeyi öğrenebilecegini kabul etmek. Gardner'ın çalışmaları ve yarattığı etki olmasaydı, Finlandiya' nın eğitimle ilgili uluslararası düzeydeki başarıları da muhtemelen söz konusu olmayacaktı.
·
194 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.