Gönderi

Bülent Kaya bir yorumu yanıtladı.
EBU BEKİR’İN OLUŞTURDUĞU AYET
Ayşe anlatıyor: Muhammed’in vefatı üzerine Ebu Bekir, Sunh’daki meskeninden atına binip geldi. Atından inip mescide girdi. Mesciddeki insanlarla konuşmadı. Doğru Ayşe’nin odasına girdi. Hemen Muhammed’e yaklaştı. Muhammed’in yüzü Yemani bir bürde ile örtülüydü. Yüzünden örtüyü açtı. Sonra üzerine kapandı ve O’nu öptü; sonra ağladı. (Timsah gözyaşları) Bunun ardından: Ya Muhammed! Babam sana feda olsun. Allah sana bu ölüm şiddetinden başka bir ölüm vermeyecektir. Sana yazılmış olan bu mukadder ölüm geçidini ise şimdi geçmiş bulunuyorsun, dedi. Ebu Bekir, Ayşe’nin odasından çıktı. Halk da Ebu Bekir’in yanına geldi ve şunları söyledi: Sizden her kim Muhammed’e ibadet ediyorsa, bilsin ki, Muhammed ölmüştür. Her kim de Allah’a ibadet ediyorsa, bilsin ki, Allah diridir, ölümsüzdür. Yüce Allah şöyle buyurdu: ‘’Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisingeriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisingeriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır.’’ (Ali İmran 144) İbn Abbas şöyle demiştir: Allah’a yemin ederim ki, Ebu Bekir bu ayeti okuyuncaya kadar sahabiler hayretlerinden bu ayeti hiç bilmiyorlarmış gibiydiler. Sanki Allah bu ayeti hiç indirmemişti de onlar Ebu Bekir’den yeni duyup öğreniyorlardı. Her işiten sahabi muhakkak ayeti hayret içinde kendisi okuyordu. Kaynak: Buhari-Kitabu’l Cenaiz 1178
·1 alıntı·
537 görüntüleme
Bülent Kaya okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Cafer bey, emek vermiş, İslam'a karşı olan hoşnutsuzluğunuzu, İlhan Arsel'vari kininizi dile getirmişsiniz. Bundan dolayı emeğinizin karşılığını Allah size verecektir, müsterih olun. İnsani duygularınıza, iletişim kurma konusundaki iyi niyetinize inanarak/dayanarak size cevap vermek istiyorum. Sizinde, anne babanız, varsa evladınız, ya da kardeşten öte gördüğünüz bir arkadaşınız gibi, canınızdan çok sevdiğiniz birisi vefat etse; çok iyi bildiğiniz sözleri dile getiren bir kişiyi duyduğunuzda, sanki ilk defa duyuyormuşsunuz gibi şaşkınlık içerisinde olabilirsiniz. Bu acınızın büyüklüğündendir ve tamamen insani bir durumdur. Peygamber efendimizin vefatını duyan ama acı içinde buna inanmak istemeyen sahabelerin, işittikleri ayeti ''bilmiyormuşcasına'' şaşkınlık içerisinde olmaları da, bu bağlamda gayet normal ve masumane bir durumdur. Ayrıca; Atmaya çalıştığınız iftirayı, farkında olmadan alıntınızın son cümlesinde çürütmüşsünüz: Cımbızladığınız ve kesip biçip şüphe uyandıracak hale büründürmeye çalıştığınız ''Her işiten sahabi muhakkak ayeti hayret içinde kendisi okuyordu.'' alıntınızın; Kitaptaki orijinal hali şu: ''Her işiten sahâbî muhak­kak âyeti (hayret içinde) kendi diliyle okuyordu [10].'' Bilmediği ayeti, içinde bulunduğu şaşkınlığa rağmen, insan nasıl içinden/ezberden kendisi okur? Hz. Ebu Bekr bu ayeti kendisi uydurduysa, sahabeler nasıl oldu da ezbere biliyorlardı? Emekleriniz boşa çıktığı için üzgünüm. Ayrıca; Buhari'nin eseri, Kitab'ul Cenaiz'deki dipnotta (10) aynen şu bilgi yazıyor: ''Bu âyetler daha çok evvel, hicretin üçüncü yılında meydana gelen Uhud Harbi hakkında inmişti.''
Enes K.
Enes K.
Bey'in de dile getirdiği gibi, ayetin ne zaman, hangi olay üzerine indirildiği belli. Tekraren dile getireyim, İlhan Arsel'vari şekilde kin ve nefret dolu olduğunuz için gözleriniz öyle kör olmuş ki, gerçeği göremiyorsunuz. Yani siz istiyorsunuz diye, bahse konu kitaptan kasıtlı olarak cımbızla seçtiğiniz ve şekillendirdiğiniz cümleler, sizin inanmak istediğiniz anlama gelmiyor.
Pınar
Pınar
hanımın, yaptığınız bu çirkin saldırıya/karalamaya cevaben dile getirdiği ''edepsizlik'', onunda dile getirdiği, sizin (veya başka insanlar) gibi her insanda varolan/var olabilecek insani bir özelliktir. 3 kitap yazmış bir araştırmacı yazar olarak bu kelimeyi insana değil de, bir dine, özellikle İslam'a atfediyor oluşunuzu, yine İlhan Arsel'vari bir davranış olarak görüyorum. Emin olun ki, araştırmalarınızı, ateist düşücelerinizden sıyrılarak yaparsanız daha doğru sonuçlara ulaşabilirsiniz. Aklın olmadığını iddia ettiğiniz İslam, Kuranda tam 49 yerde ''akletmeyi'' salık vermektedir.
Pınar
Pınar
hanıma sorduğunuz soruya cevaben; İslam ile ilgili Kur'an kitabını okuyabilirsiniz. Ama lütfen kininizden, hoşgörüsüzlüğünüzden, ön yargılarınızdan bir süreliğine sıyrılarak okuyun. Aklınız ve kalbiniz ortak noktada buluşacak ve size doğruyu gösterecektir... Saygılarımla...
8 önceki yanıtı göster
Bülent Kaya okurunun profil resmi
Pınar
Pınar
Allah insanları ''hür irade'' üzerine yaratmış malum. Biz nasıl iman edebiliyorsak, Cafer Bey'de hür iradesiyle isyanı, inanmamayı seçebilir. Ha sizin de dediğiniz gibi, bizim inancımıza göre kendisini bekleyen Berzah alemi ve acı bir gerçek var, orası başka... İslam kendisininde içten içe bildiği üzere hoşgörü ve sevgi dinidir. Hür iradesi ve idrakiyle Cafer Bey'de imanı seçecektir. Çünkü yüce Allah'ın akıl ilmi ve kalplere bahşeylediği nuru, onun gibi araştırmacı kişilere de doru yolu bulduracaktır... (İnşallah)
13 sonraki yanıtı göster
Enes K. okurunun profil resmi
Uhud savaşı zamanı indirildi. Araştırıp bulun. İftiravari konuşmayın.
Cafer Akkaya okurunun profil resmi
Altta kaynağını yazdım. Araştırdın mı? Zaten Kuran Muhammed'in ölümünden 20 yıl sonra oluşturuldu. Bu ayeti Uhud dönemine kaydetmişlerdir. Ayrıca Uhud döneminde kim indirdi?
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.