Hiçbir şeye rast gelmeyen, kendisine de rastlamayacaktır; fikirlerimizin, hatta reflekslerimizin bile kurbanı olduğu bu imansız çağrılar, bu kararsız inançlar, bu şevkten yoksun ateşlikler buradan kaynaklanır. Bu dünyayla ve diğeriyle tüm ilişkilerimizi düzenleyen müphemliği evvela kendimiz için muhafaza ettik; sonra onu çevremize yaydık ki kimse ondan yakasını sıyıramasın, hiçbir canlı hâlâ neye katlandığını bilemesin. Artık hiçbir yerde net bir şey yok: Kendi hatamızla şeylerin kendisi sallantıda ve bulanıklığa batıyor.
Bize gereken, kurtuluşunun peşine düşmüş herkes için vazgeçilmez olan dua etme imkânını hayal etme vergisi. Cehennem, tasavvur edilemeyen duadır.