Picabia'nın öfkeli nihilizmi, Ribemont-Dessaignes'nin ve Tzara'nın kuşkuculuğu, tüm değerleri reddetmeye kadar vardı. Ancak yapıtlarına -resimlere, şiirlere, manifestolara- bakıldığında biçimsel ve içeriksel arayışlar, yani bir tür düzen'in varlığı görülür. Sanatçının, hayata karşı nihilist, yıkıcı tavrı, sanat söz konusu olduğunda yeniden yaratıya dönüşüyordu.