Gönderi

"Anımsadığım tüm sözcükler anımsayabildiğim tek bir sözcüktü: Yara! Ortak yara, yeşil yatak ve zaman dışı, bitmeyen, zavallı saldırganlık. Bana saldırırken kendi yarasını okşadı, benim onda açtığım yarayı, o güzel kızıllık... Sahiciliğimi sorgularken, kendi sahiciliğini, yeryüzünün sahiciliğini ağlayarak sordu: var mı? Deli önerdi, öneriyordu, önerecek: geğirerek yazıyorum şimdi, “gel, sıkıyorsa gidelim ve bir kumda oynayalım, netlik ben buna derim!” Söyledi ve dinlendi, bir değil üç kadın kulağı, üç kadın parmağı boyunca. Onun için o kadar emin, güvenli ve küstah, istediği üç parmak ve onun mesafesi!"
Sayfa 111Kitabı okudu
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.