19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramı..
-üniversitedeki gençlere kyk yurtlarında bozuk yemek, çürük çarık meyve veriliyor.
-üniversitedeki gençlerin bahar şenlikleri kızlı-erkekli olduğu için iptal ediliyor.
-saçma salak sebeplerden her yere açılan üniversitelere bir umuttur deyip giden gençler istihdam edilmeyip üç kuruşa özel sektörde çalışmaya mahkum ediliyor. bunu kabul etmeyen gençlere iş beğenmiyorsunuz deniliyor.
-paranın pul olduğu ülkede gençler maddi gelir elde edip gençliğini yaşamak için şans oyunlarına, borsaya, kripto paraya, illegal bahise, yasa dışı işlere dolaylı olarak yönlendiriliyor.
-politikacılar şahsi çıkarı için gençlerin beyinlerini popüler söylemlerle ideolojik olarak yıkayıp günlerini gün ediyorlar.
-gençleri gelecek kaygısı sebepli yanlarına çeken tarikat-cemaatlerin gençlere yaptığı hemen her türlü maddi manevi kötü muamele karşılıksız kalıyor.
-enflasyonun sürekli artmasından sebep gençler kendi gelecekleri için değil ailesi ile ikamet ettiği evin geçimine katkıda bulunmak için bedenen, zihnen yıpranıyor.
-herbokologlar tarafından 'siz bilmezsiniz, eskiden şöyleydi, böyleydi.' bik bik cümleler ile yıpratılan, ezilen gençler psikolojik baskıdan sebep saldırganlaşıyor. topluma karşı ister istemez kin, nefret besliyor.
-ülke geleceği adına fikri sorulmayan gençler düzeltilebilecek basit yanlışların bilerek düzeltilmediğini görüp yarınlara bile isteye değil de arkasından ittirilerek götürülüyor.
-hizmet sektöründe haklarını elde edemeyip mağdur olan gençler işyerleri, fabrikalar, kurumlar gözünde harcanabilir, gözden çıkarılabilir, yerine yenisi konulabilir bir piyon olarak görülüyor.
-enflasyon sebepli sürekli artan taşıt, gayrimenkul, kira, ev eşyaları, banka faiz oranları.. sebepli gençler bu farkı kapatmak, isteklerine ulaşmak için gerek sosyal medyada gerek bulundukları çevrede bedenlerini ücret karşılığı teşhir ediyorlar, farkında olarak/farkında olmadan kullanılıyorlar, kendilerini kullandırıyorlar.
-iş ve sosyal hayatlarında yalnızlığa itilen gençler yaşadıkları hayatta biriktirdikleri öfkeden, umutsuzluktan sebep intihar ediyorlar.
... liste uzar gider..
peki yukarıda saydıklarıma ve sayma olasılığımın olduğu birçok şeye rağmen gençleri ayakta tutan, yarınlara dair umudunu koruyan ne?
bugünkü bayramlarının yanında kendisini andıkları adam ve onun bu ülkeye kazandırdıkları. abartısız, güzelleme yapma kaygısı taşımaksızın diyorum bunu. Atatürk'ün, onun bu ülkeye kazandırdıklarının hemen her şeyin ortadan kalktığını bir düşünün, nasıl olurdu günümüz türkiyesi. Atatürk'ü ve onun bu ülkeye kazandırdıklarını değil ortadan kaldırmak, onları yıpratınca bile ülkenin ne hale geldiği ortada.
gençlerin birçoğu bunun farkında. ve gençlerin yukarıda saydıklarımı yaşaması yetmezmiş gibi bir de Atatürk'ü ve onun kazanımlarını korumak için büyük çaba gösteriyorlar. pes etmiyorlar. yılmıyorlar. yorulmuyorlar. bugün ülkede yaşayan bizlerin de yarınlara dair umudu varsa bu biraz da bu gençler ve bu gençlerin çabaları sayesindedir diye düşünüyorum.
bugün 19 mayıs Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı.. yaptıkları her şey için, verdikleri/vermeye devam ettikleri çaba için Atatürk'e, gençlere çok teşekkür ederim. Atatürk'ü ve onu anlayan/anlamaya çalışan onu sevip sayan, ilkelerine bağlı kalan gençleri çok seviyorum, onların mağduriyetlerine şahit oldukça çok üzülüyorum. evet, bugün ülke nüfusunun yarısını oluşturan gençlerin önü hemen her anlamda karanlık ama bunu tersine çevireceksek bu gençlerle çevireceğiz. ben zor da olsa bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum.
19 mayıs Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı olan bugün dünlerde yaşadığımız, maruz kaldığımız sayısız sorun, sıkıntıya rağmen kutlu olsun. 19 mayıs 1919 ruhunun daha bir canlanacağı zamanları bugünün gençleri ile yarınlarda görmek temennisiyle..
··
2.140 görüntüleme
Memleketten de gençlerden de ümidi kesmedik. Tüm genç arkadaşların, bayramı kutlu olsun.
Reis seni severim, duruşun her zaman hoşuma gider ama kuru umutlara benim karnım tok. Bunu da özellikle düzenini kurmuş, eline ekmeğini evini yurdunu almış insanlar yapıyor yaa iyice deli oluyorum. Ya hu! Çektiğimiz sıkıntılar, yaşadığımız dönem sorunları bile aynı değil ama olmayacak duaya amin dedirtmeye çalışıyorsunuz. Öncelikle akıldan ilimden ve fenden vazgeçen milletler yok olmaya, kanlı iç savaşlar ile birbirini katlederek tarihin tozlu sayfalar arasında yerini almaya mahkumdur. Zaten bu genel Türk tarihinin özeti ama konumuz bu değil. Atatürk ile geleceği yakalayacak bir fırsat yakalamıştık ama onun ölümünden sonra mirasına sahip çıkılmadı. Sizlerin öve öve bitiremediği Türk gençleri ile her gelen nesil daha da bu mirası yozlaştırdı ve şu an o çağdaş gelecek için treni kaçırdık ve bizlere bir eğlenceyi dahi çok görenlerin, bizleri sosyalleşmek adına bir kahve içmemizi bile bizlere bir servete mal edenlerin köhne ideolojileri ile baş başa kaldık. Çomar istilasından bahsetmiyorum bile. Ben artık yoruldum. Türk milleti vurdumduymaz ve bencildir. Cebinden parasını, elinden ekmeğini kaybedene kadar kimseyi umursamaz. Son seçimde de gördük. Bir ülkenin geleceğini gençler değil, kıçı kırık emekli maaşına eyvallah eden dayılar belirliyor. Atatürk’ün olağanüstü vizyonuna rağmen göremediği şey buydu. Hak etmeyen topluma hak etmeyecek değerler kazandırdı. Şimdi ceremesini biz Türk gençleri çekiyoruz. Gelecek nesilleri ise daha kötü günler bekliyor. Sikişip üreyerek istila edilen tek ülke olarak tarihe geçeceğiz. Özetle Türk genci olarak bu yarıştan çekiliyorum, meşaleyi daha henüz yaşadığı foseptik çukurunun farkına varamamış diğer genç arkadaşlara bırakıyorum.
“Geri kalmış cumhuriyetlerin bazılarında çoğunluğun iradesi eğitimli kesimi baskı altına alabilir. Böylece eğitimli kesim beyin göçüne başlar. Bu süreçte eğitimsiz kitlenin iktidarı ne kadar uzun sürerse devletin çöküşü o kadar hızlı olur.”
John Stuart Mill
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.