Gönderi

520 syf.
9/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
Orhan Pamuk'un Kar ve Benim Adım Kırmızı adlı eserlerini de okumuş biri olarak, her kitabında insanın içine dokunan ve kurgusuyla hayran bırakan bir hikâyeye tanık oluyorsunuz. Masumiyet Müzesini okumak baştan sona doğru olayın içinde olmak her okurun harcı değildir diye düşünüyorum. İki kez yarıda bırakıp tekrar baştan okumaya başladım. Ama bunu kendimde bir eksiklik olarak görüyorum. ( Kendime eleştirim olsun) Üçüncü seferde başardım. Kitabı bitirdikten sonra Orhan Pamuk'un neden Nobel Edebiyat Ödülü aldığını anlıyorsunuz. İlk başlarda çok sıkıcı geldi. Ancak her ilerleyen sayfalarda Kemal ve Füsun'nun yaşadıkları aşka saygı duyuyorsunuz. Özellikle Kemal'i anlamak okuyucu için biraz zor ve kestirilemez. Yazarın deyimiyle " Zaten romancı olmak kendi duygularınızdan bir başkasının duyguları gibi ve başkalarının duygularından da kendi duygularınız gibi söz edebilme hüneridir." Orhan Pamuk okuyucuyu hem olayın içinde tutuyor hem de aşk üzerine yoğun bir düşünceye sevk ediyor. Eşyanın hayatımızdaki yerini somut bir şekilde ifade ediyor. Orhan Pamuk eşyalara anlam yüklerken insanlık tarihindeki gibi bir kutsallık yüklemeden yapıyor. Bu da insanın anı olarak hayatında var etmeye ve yaşatmaya çalıştığı unutulmazlıkları bir değer olarak anlamlı kılıyor.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20227 okunma
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.