Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
Işıltılı Sev Beni
Ufuk,Hüseyin amca ve Yusuf’un kesişen hayatları, onların hayatı kesiştiği için hayatlarındakilerin hayatlarından çıkması. Hayatın içinde de hep öyle olmaz mı? Birileriyle hayatımızı paylaşır iken , istemesekte bazıları hayatlarımızdan çıkar. Bu bazen hayatımızın olabilir!?! Karakter yapıları gereği bazı insanlar “Seni seviyorum” diyemez. Tüm hareketleri, hayatı yaşayışı ise avaz avaz “SENİ SE-Vİ-YO-RUMM” diye bağırıyordur. (Şahsen ben) Tabi anlayana. Herkes ışıltılı sevilmeye alışıktır, böyle ışıltısız sevilmez değil mi? Sizlere uzmanlık sorusu; Seven biri başka bir çiftin aşkını kendi aşkından daha yüce görür mü? Görebilirse ne zaman görebilir? Kararları ne olur?
Mustafa Tan
Mustafa Tan
bunları karakteri ile bizlerin gözleri önüne koydu. Herkesin bir hayata bakışı var ona görede yorumlayacaktır illaki… Keyifli okumalar dilerim. Kitabı okumam ve değerlendirmem için yollayan
Mustafa Tan
Mustafa Tan
‘a teşekkürlerimi sunuyor, yeni hikayeler ile yoluna devam etmesini diliyorum.
Güneş Özümü Alıyor
Güneş Özümü AlıyorMustafa Tan · Destek Yayınları · 2023246 okunma
··
9 artı 1'leme
·
23,4bin görüntüleme
Mustafa Tan okurunun profil resmi
Söyledikleriniz benim için çok değerli Alper Bey, teşekkür ederim.
Alper Turgay okurunun profil resmi
Rica ederim. Tekrardan teşekkür ediyorum 🙏😊
Zaur Ruhullayev okurunun profil resmi
Doğulan anında bir olan bu şey. Düşünüb bölerek yarattı çok şey. Düşünmek arıyor her zaman bir şey. Dura da bilmez ki,olmasa bir şey. Birliği yaratır yalnız anlamak. Anlak bu ise bilgisiz bakmak. Bilgisiz,hiç kimsiz cevabı bilmek. Buna deniyor hiss ile görmek. Hiss ile bakarak hayatı sezmek. Cismin hareket yerini görmek. Bakarak birine cevabı bulmak. Vücuda değil de içine bakmak. Diyelim bakıyom öyle kediye. Soğuktan bükülmüş,girmiş köşeye. Onun yaşadığın yaşadım ben de. Anladım niye o,yapıyor böyle. Bakıyorum birine çalışır öyle. Yukarıdan bir eşya düşür eline. O anda yaşadım bu şeyi ben de. Peki bana ne olmuş yapırım böyle? Ama o düşmemiş benim elime. Yaşadım acıyı onunla birge. O anda anladım vücud ayrıdır. Bu ise yaşanan şeyi anlatır. Her şey bu dünyada vardı ezelden. Beden,hiss,duygular,düşünce ve ben. Fikir,arzu,seçim,arayış,bilik. Hepsi olsa da bunu görmedik. Bu farklı yaşamdır anlayan çözer. Yaşamın cevabın tam dakik görer. O zaman anlar ki,sevgi nedir. Anlamak sevgiyi yaratır biler.
Zaur Ruhullayev okurunun profil resmi
Sevgiyi yaşayan hep yerinde. Sevginin kendisi maksad elinde. Maksadın kendisi benin elinde. Sevgiye hüküm eden zaten zulümde. Onu vermeden alamazsın. Onu yaşamadan veremezsiz. O,olmadan dünya olmuyor. Acımasız olan dünya,böyle görmüyor? Her şeyin iyisin talep eden var. İyinin değerin söyle bilen var? İyinin değeri yalnız iyide. İyi iyilik den söyle vazgeçer? İyi nedir söyleyin anlıyor muyuz? Doğrular varken hep biz mutluyuz. Doğruyu bizlere kim,nasıl verer? Doğru nereden kim bu cevabı söyler? Doğruyu vermezsek kime vermeyiz? Belki de sevmeyen birine verdik? Sevmemenin ne olduğunu nasıl biliriz? Sevginin kendi var ondan biliriz. Yalnışı verene sevgiyi vermeyiz. Ondan zarar gelir,elbet biliriz. Yanlışı verenden acı çekiriz. Neden yalnış verir,onu biliriz? Almış belki de o,bizden zarar? Yalnış neden yapıldığın o,da anlar! Anlar ki,iyilik sevenden gelir. Yalnışlar onu da küçültüp,ezir. Biz de yalnışlar küçültür ezer. Ondandır cavabı aynen veriler. Sevmeyen sevilmez bunu biliriz? Nedendir sevgini red ediriz? Doğrular bizlere gerekli değil? Nedendir onda sual verilir? Belki de gerçekler görmek istenir? Duyan kiymeti bak nasıl verir? Duyan nasıl dinler bak söyleyeni? Toplanmış bilgiler verir kıymeti. Diyelim bilgisi yox dinleyenin. Bak sesi çıkıyor hiç hüküm edenin? Dinleyen şimdi olmuş bilgiler. Duyulan kelimeleri kendi elekler. Birini gerçeğe,birin yalnışa, Elekten geçeni ben belirler.
Zaur Ruhullayev okurunun profil resmi
Sevgi,istek bunlar gören aynıdır? Bakalım belki birbirlerinden farklıdır? Seven kendin sevdiğinden ayrır? İstekde ise benle o,yaranır. Sevgi,istek birbirine karıştı. Tekrar etdik dil sözlere alıştı. Sanırız ki,her ikisi de aynıdır. Anlamayız hangi neye söylenir. İstek sizce bilgisiz mi kurulur? Bilgisiz de fikir arzular tutur? Sizce fikir sevgi ne olduğunu anlıyor? Belki sevgi hissetmekten geliyor? Fikir yine aynı sözü kullanır. Sevgi benden olduğu anlatır. Bakalım belki fikir sevgi yarattı? Fikir etdi sevgi ortaya çıktı? Fikir nasıl varlığa yol gösterir? Gelib ona hissetmeyi öğretir. Hiss etmeği sizce fikir geçirir? Hissetmeden nasıl düşünebilir? Fikir hissden gelenleri karşılar. Gelenlerin içinde seçimler yapar. Hangi doğruyu,hangi yanlış ayırar. Yalnış edip sonra doğruyu arar. Fikir etmek nasıl olur izledik? İzleseydik ne yaptığın bilmez idik? Neden onu üstün olarak yarattık? Yalnış edip onu öne çıkartdık.
Zaur Ruhullayev okurunun profil resmi
Sevgi kiminse değil o yaşayan birinin. Yaşayan nedir ki,soruyu netleşdirin? Yaşayan ele hisdir,ona yaşam veren ne? Yaşayana yaşamı hiss den başka verin ne? Yaşayanı ayırmışız biz ele çoklu yere. Anlasaydık ayırırdık bu kadar çok yere? Biri olmuş yaratan, biri ise yaratılan. Biri olmuş yaşayan,biri ise yaşanan Söylenmiş ki,sen varsın bir de seni yaratan. Böyle söylenmiş ona bir de karşıda olan. Görürsense neyise o,var bir de sen varsın. Bir de sana bunları gösteren var yaratan. Bakalım öylemi,doğru verilmiş bunlar? Görürüm bir köpeği güneşten uzak durar. Gölge bir yere gider,orada da oturar. Gölgede otursa da derinden nefes alar. Bu anda soru geldi,neden orada oturmuş? Burda olan havayı o,gören nasıl duymuş? Bu sorunun kendinde ben ve bir köpek olmuş? Yoksa bu soruyu da hiss kendisi sormuş? Her ikimiz yaşadık orda olan ortamı. Her ikimiz anladık orda yaşamı. Ona baktım anladım o,neden böyle eder? Yoksa onun etdiğin hiss kendi bana söyler? O,olanı geçirir ben de hemen olanı. O,ne geçirir ise nereden bildim cevabı? Onun geçirdiğini nasıl alarım ondan? Belki sorup sözle cevap alırım ondan? Axı o,benden ayrı,ben de ondan aralı. Ne yapsa da anlarım dursa bile aralı. Vücutla biz farklıyız, anlayışla farklıyız? Farklı olsa idik biz,nasıl doğruyu anlarız? Düşünmüşüz ben ayrı bir de o,varlık ayrı. O,varlığın yapdığın sözle sormak ayrı. Soru sorarsan sözle sen,hangi cevap yaranır? Ama onu net görürsen bilgi bilmek yaranır? Ama o,beni yaratan hem de onu yaratan. O,nedir ki görüb sen doğru cevaba çatasan? Bize verir o,canı hem de bütün cevabı. O,kendisi nerede kim verecek cevabı? Gören o,da canlıdır yoksa canı yaratmış? Yaradır ve yaşatır,yaratmış ve dayanmış? Onun zamanı yoksa,onda yine yaratır. Zamanı varsa onun,yaratıp ve dayanmış. Sözleri duyunca biz sahiblenib bilgi aldık. O,bilgilerinse açmasın bilzer aldık? Yoksa kelimeleri mi toplamaya başladık? Toplayarak kelimeleri netliğe hiç ulaşdık? Ama soruyu soran kim,bir de cevabı anlan kim? Ama kendin gören kim,bir de onu gören kim? Ama çevreyi geçen kim,hareketi eden kim? Ama bunu bilen kim,bir de bunu yazan kim? Bizim için olmuşdur yaman birçok o,kimler. Kimleri çözmek için düşünce fikir eder. Düşünce onu salmış çıkmaz labirente. Nereye gitdiyse de çıkmadı gün yüzüne. Ama bu karanlık yaşam nasıl değişebilir? Netlik nasıl gelecek bunu kuran düşünür! Yolu o,bulmak için edir birçok fikirler. Düşünerek yollardan birini kendi seçer. Açılmazsa sorular,sadece zulmü yaşar. Ondandır soru gelir,bunu görürse o,anlar. Bu verilen sualler onu ezmeye değil. Bu sorularla hissi,benden ayırmak değil?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.