Gönderi

Hatırladım. Denizini arayan incecik nehir misali, ona doğru akmaktan alamadım kendimi. Karşı konulamaz bir fizik kanununun eseriydi yan yana gelişimiz. Su donar, ateş yanar, Ben de onu akardım. Kuş olsaydım uçardım, balık olsaydım yüzerdim, salyangoz olsaydım kumda minik izler bırakarak usul usul ilerlerdim. Lakin kalbi çarpan sersem bir insancıktan fazlası değildim ve tabiat kanunlarının bana verdiği yetkiye dayanarak ona koşmakla yetindim. Ama birbirini çürüten başka kanunlar da vardı hayatta. Ahlak kanunları, orman kanunları, aşkın kanunları... Tutup da birini yazsam yeniden, elbet gönlüme göre yapardım ancak her birinin yazılmışı vardı zaten. Hangisine uyacak, hangisinin cezasından payıma düşeni alacaktım?
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.