Gönderi

“Haydi yukarı Sam evlat!” dedi Frodo. “Şimdi elimi yakala!” “Kurtar beni Bay Frodo!” dedi nefes nefese Sam. “Booldum. Elini göremiyorum.” “İşte burada. Çimdikleme oğlum! Seni bırakmam. Ayaklanm çırp, debelenip durma, yoksa kayığı devireceksin. Tamam işte, yan tarafa tutun sen, ben de küreği kullanayım!” Bir iki kürek darbesiyle Frodo kayığı tekrar kıyıya getirdi, Sam sıçan gibi ıslanmış bir biçimde sudan çıkabildi. Frodo Yüzük’ü çıkartarak tekrar karaya ayak bastı. “Bütün bu karışık belalar içinde sen en beterisin Sam!” dedi. “Ah Bay Frodo, çok insafsızsın!” dedi Sam titreyerek. “Böyle bensiz gitmeye kalkışman içime oturdu. Eğer doğru tahmin etmeyeydim şimdi nerelerde olacaktın?” “Sağ salim yolumda.” “Sağ salimmiş!” dedi Sam. “Tek başına, benim yardımım olmadan ha? Buna dayanamazdım, ölüp kalırdım.” “Asıl benimle gelirsen ölüp gidersin Sam,” dedi Frodo, “buna da ben dayanamam.” “Onungarantisi yok, amaarkanda kalırsam yüzde yüzölürüm,” dedi Sam. “Ama ben Mordor’a gidiyorum.” “Bunu gayet iyi biliyorum Bay Frodo. Elbette ki oraya gidiyorsun. Ve ben de seninle geliyorum.” “Bak Sam,” dedi Frodo, “beni oyalama! Diğerleri her an geri gelebilir. Eğer beni burada yakalarlarsa onlarla tartışıp açıklama yapmak zorunda kalacağım, bir daha ne böyle fırsat nede cesaret bulurum. Halbuki hemen gitmem gerekiyor. Tek yol bu.”
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.