Gönderi

Bütün bunlar beni kendime götürdü çünkü tuhaf bir biçimde ben de değişiyorum. Kendi kendine yeterli eski yaşamım biraz boş, biraz anlamsız gelmeye başladı. En derin gereksinimlerime artık yanıt vermiyor. Doğamın derinliklerinde sanki bir dalga yön değiştirdi. Neden bilmem ama, dostum, son zamanlarda düşüncem daha çok sana yönelmeye başladı. İçimden geçeni söyleyeyim mi? Aşkın bu yakasında arayıp bulabileceğimiz bir dostluk olabilir mi? Aşk sözcüğünü daha çok kullanmak istemiyorum - o sözcük, o sözcüğün bütün uzlaşmaları benim için iğrençleşti. Ama ondan daha derin, hatta sınırsız derecede derin, buna karşın sözcüklerin, düşüncelerin ötesinde bir dostluk bulunabilir mi? İnsanın sadık kalabileceği birini bulması gerek galiba, bedence sadıklıktan söz etmiyorum (o papazlara kalsın) ama suçlu ruhumuzla. Bu seni şimdilerde ilgilendirecek bir sorun olmayabilir. Bir-iki kez senin yanına gelip belki çocuğa bakma konusunda yardım önermek gibi saçma bir isteğe kapıldım. Ama artık hiç kimseye gereksinmen olmadığı, yalnızlığını her şeyin üstünde tuttuğun anlaşılıyor... Bir-iki satır daha, sonra sevgi sözleriyle bitiyor.
Sayfa 282
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.