Tarih boyunca insanlar iki tür "barış" tanımış ve bilmiş, bu iki türü yaşamış ve kabul etmiştir. Birincisi, güçlünün gücü yoluyla, savaş ve şiddete dayanarak dayattığı barış; yani galibin dikte ettirdiği barıştır. İkincisiyse, güçlerin, şiddet kullanma irade ve yeteneklerinin dengelenmesi yoluyla kurulanıdır, yani yine güce ve şiddete, sinmeye, misilieme tehdidine dayanır ancak "denge" biçiminde ortaya çıkmıştır.
Bu ikincisi ile küreselleşmeye başlayan beynelmilel sermaye, kendi iş ve dış barışını kurmuştur.