Gönderi

Dışarıdan bakıldığında artık daha sakin görünüyordu, oysa içinde hala fırtınalar kopuyor, endişe dalgaları acı verici şekilde göğsüne çarparak dışarı taşmak istiyordu. (Syf. 14) İçeri akan gözyaşları, dışarı akandan daha çok acı verir. (Syf. 81) Hayat hala cezbediciydi. Sıradan bir ilkbahar günüydü. Kış mevsiminin esaretinden yeni kurtulmuş bir ilkbahar günü… Masmavi gökyüzü öyle yüksek, öyle genişti ki, loş ve kasvetli kış günlerinin ardından tekrar rahatça nefes alma hazzı veriyordu insana. (Syf. 95) İçinde, çok derinlerde bir şeyler hâlâ canını yakıyordu; fakat bu geçici bir acıydı; şiddetli olsa da, iyi huylu bir acı… Tıpkı bir yara dokusunda ,yara tamamen kapanmadan önce hissedilen o yakıcı acı gibi… (Syf. 120)
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.