Gönderi

Öğrenciler ne istiyorlardı? Bir ilim ve ahlak müessesesi olması lazım gelen üniversitelerde yolsuzlukların bulunduğunu, suistimallerin su yüzüne çıktığını, ahlakla bağdaşmayan davranışlara rastlandığını, fahiş fiyatla kitap satıldığını, idari yolsuzlukların yanında ilmî yetersizlikleri bulunan birtakım öğretim üyelerinin mevcut olduğunu, özel yüksekokulların başlı başına bir sorun hâline gelmesine rağmen kimse tarafından ele alınmadığını ileriye sürüyorlardı. Bu arada imtihan yönetmeliklerinden yurtlara, gıda meselesinden, istedikleri fakültelere girememeye kadar birçok dert ve davalarının da bulunduğunu hatırlatarak, bunlara çözüm yolu bulunmasını istiyorlardı. Üniversitelerimizi yakından tanıyanlar, öğrencilerin şikâyetlerinden çoğunu haklı bulmakta idi. Üniversite yetkilileri öğrenci isteklerinden bir kısmını yerine getirmiş, diğer bir kısmını, kanunlara aykırı bulup geri çevirmiştir. Bizde ilk boykotlar böyle başladı, ideolojik bir görünüşleri yoktu. Hatta birçok yerlerde milliyetçi ve solcu öğrenciler boykotları birlikte yürütmüşlerdir. Şikâyetlerden çoğunun haklı olması bir tarafa derslere girmemek; çalışmanın sıkıcılığından kurtulmak öğrencilerin hoşuna gidiyordu. Kısa bir süre içinde, durum değişti. Boykotlara karar vermek üzere düzenlenen forumlarda, “Halka dönük üniversite”, “Gerçekten demokratik, tam bağımsız Türkiye", "NATO'ya hayır; Amerika defol", "Kahrolsun faşizm” ve “Yaşasın Türkiye Halklarının Kardeşliği" gibi lâflar duyuldu; yazılar okundu.
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.