Ahmed Arif, halden bilmezlere, sarı engereklere, yediboğum akreplere, çıyanlara öfke duydu. Acı, şiirin bileyitaşıdır. Bir insan acı çekti mi, sözcükleri bu taştan geçmeden şiirine giremez. Ahmed Arif, toplumsal acının bileyitaşından geçirmediği hiçbir sözcüğü şiirinin kapısından içe riye sokmamış, "acı'yı öfkeye dönüştürmeyi bilmiştir.