Gönderi

Ölümü, bu kişinin ne kadar eşsiz benzersiz olduğunu açıkça anlatır bize;
“Sevdiğimiz bir kişi öldüğü zaman, sağ kal­mak suçunun kafaretini yüreğimize işleyen yegın bir pişmanlıkla öderiz. Ölümü, bu kişinin ne kadar eşsiz benzersiz olduğunu açıkça anlatır bize; varlığı­nın, bir zamanlar, bütünüyle var kıldığı, yokluğunun, kendi bakımından ortadan kaldırdığı dünya kadar uç­suz bucaksız hale gelir bu ölü; yaşamamııda daha çok yer tutması, gide gide yaşamamızın tümünü kap­laması gerekirdi gibi gelir bize. Kendimizi sıyırırız sonra bu sersemleyişten: O da, öbürleri arasında, öbürleri gibi bir bireydi, o kadar, diyoruz. Ancak, kimsecikler için elimizden geleni -hiç bir zaman­ yapmadığımızdan, (kendi elimizle çizdiğimiz, tartı­şılabilecek sınırlar içerisinde bile elimizden geleni yapmadığımızdan,) kendimize, gene de, bol bol sitem edecek sebepler buluruz.”
Sayfa 94 - Bilgi Yayınevi, 1. Basım 1966, Türkçesi: Bilge KarasuKitabı okudu
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.