Gönderi

Ya ben, bu az daha benim olacak kadın için ağlar mıydım? Hoşuma giderdi, isterdim onu, gülücüklerini kollardım bir za­manlar, belini kıra kıra yürümesini, saçının perçemlerini, bile­ziklerinin çınlamasını gözlerdim; şefkatle sevebilirdim onu, her gece göğsüme bastırabilirdim. Bağlanabilirdim ona, sesine, adımlarına, ellerine. Yanımda olurdu bu sabah, yola çıkma sa­atinde. O da ağlardı, tıpkı kız kardeşim Piasenza gibi, beni yol­dan vazgeçirmeye çalışırdı. Bineğimin sarsıntılarıyla hafifçe esrik, gittikçe daha uzak sulara açılıyordu düşüncelerim. Bu kadının, yıllardır seyretme­diğim silueti gözümün önüne geliyordu şimdi. Yalnızca berbe­rin kızı olduğu o kutlu zamanın şakacı göz kırpmalarına ka­vuşmuştu yeniden. Onu sevmeye yetecek kadar arzulamamış olduğum için kızıyordum kendime. Felaketiyle evlenmesine izin verdiğim için de...
Sayfa 38 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.