Gönderi

Birçok insan, şikâyetlerini sahte şüphelerle veya önemsiz şeyleri abartarak üretir. Çoğu zaman öfke üzerimize gelse de, bizzat bizim ona başvurmamız daha yaygındır. Ama asla ona başvurmamalı, yolumuza çıksa bile onu kenara atabilmeliyiz. Hiç kimse kendi kendine şunu söylemez: "Beni kızdıran, bazen benim yaptığım veya yapabileceğim bir şeydir." Kimse bunu yapan kişinin amacını değerlendirmez, sadece eylemin kendisiyle ilgilenir. Ancak dikkate alınması gereken sebep şudur: Kasten mi yapmıştır yoksa kazara mı, bize olan nefretinden ötürü mü yoksa bir şey elde etmek için mi, kendi zevki için mi yoksa bir arkadaşını yardım amaçlı mı yaptı diye düşünmeliyiz. Suç işleyen kişinin yaşı ve konumu, buna izin vermeyi ve buna katlanmayı insancıl veya ihtiyatlı kılan etkenlerdir. Kendimizi, kızgın olduğumuz kişinin ye- rine koymalıyız. (Aslında kendı değerimiz hakkındaki kibirli düşüncemiz bizi öfkeye eğilimli yapar. Üstelik kendimize yapılmasına dayanamayacağımız şeyleri başkasına yapmaya istekliyiz. Hiç kimse öfkesini bekletmez. Yine de öfkenin en büyük çaresi, başlangıçtaki sıcaklığın azalmasına ve zihni baskılayan karanlığın dağılmasına veya azalmasına izin veren ertelemedir. Bazen sizi gafil avlayan şey bir günde değil bir saatte hafifler,bazen de tamamen yok olur.Başka şey bu olmasa da söylemeliyim ki erteleme öfkenizi değil,yarginizi ön plana çıkaracaktır.Bir şeyin nasıl olduğunu bilmek istediğinizde ona zaman tanıyın,hareket halindeyken onu iyice göremezsiniz.
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.