Gönderi

Olsa olsa gönlümden geçen "Rabbiml Kimsesiz olduğum bu şehirde Sen benim kimsem ol!" cümlesinin tecellisi idi. Öyle inanmıştım. Yatağıma uzandım. Şehirdeki ilk günümün bütün desenlerini zihnime nakşederken ağladım, ağladım, ağladım... Hüznüm ve sevincim yüreğimden, bedenimden, odadan, şehirden taşıyordu. Belki de bu yüzden İstanbul'u, hüzün ve sevincin birlikte yaşanması gereken bir şehir olarak düşünmüşümdür hep. Hani Haşim diyordu ya: “Melali anlamayan nesle aşina değiliz”
Sayfa 189
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.