Gönderi

Arkadaşlarının çoğu gibi Mustafa Kemal de başkentin sunduğu eğlencelere kayıtsız kalmıyordu. Daha önceleri Selanik’teki kahvelere de gitmişti ve ne kendisi ne de arkadaşları İslam’ın koyduğu alkol yasağına aldırış ediyordu. Diğer Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi içkinin ve zamparalığın delikanlılığın bir parçası olduğuna, zamanı gelince aile tarafından seçilen ya da en azından onaylanan bakire bir kızla evlenileceğine inanılıyordu. Geleneksel Müslüman toplumunda erken yaşta evlenmek alışkanlığı vardı ama yeni öğretilerin sonucunda erkekler için eğitim ve belirli bir mesleğe başlamak önde geliyordu. Mustafa Kemal her ikisini bir arada yürütmeden önce, dinsel kaygılardan rahatsız olmadan gençliğinin tadını çıkardı. Annesi çok dindar olduğundan yıllarca dinin emrettiklerinin uygulandığı bir evde yaşamış, sofuluk dilini kullanmayı öğrenmişti. İslamiyetin resmî Sünnî âyinlerini yerine getirdiği gibi tatillerinde gittiği Selanik’te Mevlevi dervişlerinin törenlerini izlemiş ve hatta aralarına katılarak ‘Hu!’ çekmişti. Ama aynı tatil süresince dans dersleri almış ve vals yapmasını öğrenmişti. Eğer gerçekten dervişlerin törenlerine katıldıysa bile, bu deneyimden fazla etkilendiği söylenemez.
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.