"Maalesef günümüzde yörüklük denince akla gelen ilk şey, kara keçi kılından örülme çadırda oturup gözleme yiyip yayık ayranı içmek... Yörüklüğün bir kültür ve yaşam biçimi olduğu gözden kaçırılıyor. Antalya denince ise akla ilk gelen deniz ve tatil oluyor; ama bence her ne kadar şehir merkezi bir milyonu geçmiş nüfusuyla metropole dönüşmüş olsa da Antalya'nın genlerinde büyük oranda bu yörüklük kültürü mevcut. Gündoğmuş'tan Elmalı'ya, Manavgat'tan Korkuteli'ne kadar hâlâ bu kültür canlı bir şekilde yaşamaya devam ediyor; hatta şehir merkezindeki pek çok aile de yazları yükseklere, yaylalara gidiyor."