Gönderi

Hastane odasında, tedavi kisvesi altında ölümü beklerken, içimdeki kötülük tohumunun kabarıp çatladığı o ilk anı, ilk gerçek günahımı bulmaya uğraşıyordum. Neydi? Benim şahsi ruh bozgunum nerede başlamış olabilirdi? Hayır, sıranın altına sümük yapıştırmak bir devir kapayıp öbürünü açacak kadar kuvvetli bir kabahat değildi. Kabahat bile değildi, olsa olsa amatör bir enstalasyon denemesi. Annemle babamı da bilerek basmamıştım. Adi bir röntgenci ya da heveskaçıran sayılmazdım. Bakkaldan sakız yürütmek, evet belki. Sonuçta hırsızlık bütün dinlerde günah. Ama orada başlamamıştı ya irtifa kaybım. Elbet öncesi vardı. Daha evvel bir yerlerde bir şey kaybetmiştim ve kalbimdeki kavimler usulca yer değiştirmişti.
Sayfa 15 - HEP KİTAPKitabı okuyor
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.