Yaşamlarımız başka insanların verdiği kararlara bağlı; bu kararlar üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığı gibi genelde kararları veren kişileri tanımayız bile.
("Önemli kararları, nispeten az sayıda belki 500 ya da 1000-kişinin verdiği bir dünyada yaşıyoruz.", Philip B. Heymann, Harward Hukuk Fakültesi, alıntı yapan Anthony Lewis, New York Tımes , 21 Nisan 1995.) Yaşamlarımız, bir nükleer santraldeki güvenlik önlemlerinin doğru bir biçimde alınıp alınmadığına, yiyeceğimize ne kadar kimyasal madde veya havamıza ne kadar kirlilik karıştırılmasına izin verildiğine, doktorumuzun ne kadar becerikli -veya beceriksiz- olduğuna bağlı; işimizi kaybedip kaybetmememiz devlet ekonomistlerinin veya şirket yetkililerinin verdiği kararlara bağlı vb. Bireylerin çoğu, kendisini bu tehditlere karşı, çok sınırlı bir düzeyin üstünde savunabilecek konumda değil. Bu yüzden, bireyin güvenlik arayışı hayal kırıklığıyla sonuçlanır, bu da bir güçsüzlük duygusuna yol açar.